1 Kas 2007

Türk Telekom'da işler güllük gülistanlık değil

Türk Telekom'da işler güllük gülistanlık değil

Türk Telekom çalışanları daha iyi koşullarda çalışmak için başlattıkları grevin bugün 17. gününe girdi. 'Ekmek kapımıza zarar vermek istemiyoruz' diyen Türk Telekom çalışanları hem işverenden hem de sendikadan şikayetçi.

Türk Telekom grevi dün itibariyle 16. gününü doldurdu. Türk Telekom'a göre işler aksamadan yürüyor. Ancak Telekom'a işi düşen vatandaş için durum böyle değil. İstanbul'da oldukça büyük bir alana hizmet sunan Beyoğlu Telekom Müdürlüğü, evime 100 metre mesafede. Dün yeni bir telefon bağlantısı başvurusu için buraya gittim. Kapıda grev gözcüleri, müdürlüğün bulunduğu dar sokakta da grevci diğer çalışanlar sessizce bekliyorlardı. Kapıya gelen her vatandaş grev gözcüleri tarafından bilgilendiriyor ve gerisin geri dönüyordu.

Grevci işçilerle konuşmaya başladığımda, zihnimdeki fotoğraf da değişmeye başladı. Bir gün önce Türk Telekom yurt çapında sabotajlar olduğunu belirten ve bu sabotajlarda sendikalı işçilerin sorumluluğuna işaret eden bir basın açıklaması yayınlamıştı. Grevci işçiler, grevin başından bu yana Türk Telekom'un bu tür açıklamalar yapmasına içerliyor, kendilerinin sabotajcı gibi gösterilmesine tepki gösteriyorlar.

'Biz buradan ekmek yiyoruz'

Türk Telekom'da 26 yıldır teknisyen olarak çalışan Ahmet Kayır; "Hakkımızda sürekli olumsuz haberler çıkıyor. Oysa biz kırmadan, dökmeden, sabotaj yapmadan sürdürüyoruz grevimizi. Biz buradan ekmek yiyoruz. Kendi ekmek kapımıza zarar vermemiz söz konusu olabilir mi?" diye soruyor. Kayır grevin gittiği noktaya ilişkin de şu yorumu yapıyordu: "Galiba bizi test ediyorlar. Maaş günü geldi. 'Bakalım sendika ne kadar direnebilecek' diyorlar. Ancak biz kararlıyız, sendikamız da arkamızda. Yasal haklarımızı alıncaya kadar bu grevi sürdüreceğiz." Beyoğlu Türk Telekom Müdürlüğü kapısında beklerken, çok sayıda vatandaşın kapıdan döndüğünü görüyor ve grevci işçilere işler nasıl yürüyor diye soruyorum. "Yürümüyor" diyorlar. Örneğin evinizi ya da işyerinizi taşıdığınızda, var olan telefon ve internet bağlantınızı aktarabilme ya da yeni bağlantı yaptırma şansınız yok. Yeni telefon ve internet bağlantısı da yapılamıyor. Öte yandan borçlar kapsamında hukuken taksitlendirilmiş borçlar da ödenemiyor ya da buna ilişkin işlem de yaptıramıyorsunuz. Telefon ya da internet bağlantınızda bir sorun yaşarsanız, bunu çözebilmenin de olanağı yok.

'Grev kısa sürede bitmeyecek'

Grevci işçiler, sadece Beyoğlu Telekom Müdürlüğü'nde 1100 civarında kayıtlı arıza olduğunu anlatıyorlar. Telekom altyapısının sorunlu olduğunu belirten işçilere göre, yağmurlu günlerde İstanbul'da binlerce arıza başvurusu yapılıyor ve grev sürdükçe, bu arıza kayıtları çözülemeyeceği için birikecek. Beyoğlu Telekom'da toplam 354 işçi çalışıyor. Bunların 277'si sendikalı. Kalan çalışanlar özelleştirme sonrasında işe alınanlar. Bu çalışanlar sözleşmeli olarak işe alınmış. Sendikalı işçilerden yaklaşık iki kat fazla ücret alıyorlar. İşçilere göre böylece sendikasızlaşma özendiriliyor ama sosyal haklar bağlamında da çalışanlar açısından ciddi bir sosyal sıkıntının önü açılıyor. Grevci işçilerden Cevat Çolak, Türk Telekom'da müşteri hizmetlerinde altı yıldır görevliymiş. Grev alanını ziyaret ettiğimizde grev gözcüsüydü. Grevdekiler için sendika bir grev nöbet çizelgesi hazırlamış. O da bugünün grev gözcüsü. "Grevin kısa sürede biteceğini zannetmiyorum, iyimser değilim" diyor. Başlangıçta çok sürmez diye tahmin etmişler ama işverenin tutumu nedeniyle bu iyimserlik yerini kötümserliğe bırakmış.

'Sendika yeterince anlatmadı'

Çolak 70 milyonu ilgilendiren bir greve olan ilgisizliği de hayretle karşılıyor ve şunları söylüyor: "Eskiden bir yerde grev olsa her yerden destek olurdu. Şimdi bakıyoruz muhalefet partileri bile suskun. Geçmişte CHP'li milletvekillerinin grev çadırı kurduklarını hatırlıyorum ama 70 milyonu ilgilendiren bu grev için hiç kimsenin kılı bile kıpırdamıyor. Ne muhalefet partilerinden, ne medyadan ne de aydınlardan destek var."

Sendikanın işyeri temsilcisi Muharrem Bilgin, "Bu 12 Eylül'den sonra en büyük grev. Vatandaş grev ne demek onu da bilmiyor. Grevle burada tanıştılar" diyor ve greve çıkış gerekçelerini anlatıyor: "Sıkıntılarımız çalışma saatlerimiz konusunda. Esnek saatli çalışma sistemini kabul edemeyiz. Bayram hakları kalkıyor, mesai kalkıyor. Haftada bir gün izin verilmek istiyor." İşçiler sadece işverenden dert yanmıyor. Sendikanın da haklılıklarını yeterince anlatamadığını söylüyorlar. Şimdi herkes görüşmelerin ne zaman başlayacağını merak ediyor. Grevci işçiler de, telekoma işi düşenler de...

Hiç yorum yok: