14 Kas 2007

Pizza'dan Hazine'ye Katkı Payı

Pizza'dan Hazine'ye Katkı Payı

Cep telefonuna vergi, mobil ticareti de etkiliyor. Örneğin internetten 20 YTL'ye aldığımız pizzayı cep telefonu üzerinden 28,60 YTL ödüyoruz. Neden? Çünkü hazine katkı payı, özel tüketim vergisi vsvs.. Oysa Amerika 2 hafta evvel e-Ticarete-mobil ticarete konulacak vergileri engelleyen bir erteleme kararı aldı.

Cep telefonu kullanırken, tüketicilerin bazılarının farkında bile olmadan ödediği vergileri inceleyelim:

% 15 Hazine'ye Katkı Payı

Bu vergiler içinde gerekçesi en komik olanı bu. Neden mi?

Cep telefonu sektörünün başlangıcında yani 1994’de, bu ücret Türk Telekom ile yapılan gelir paylaşımlı anlaşmanın içinde, şirketin ait olduğu Hazine’ye ödenen paydı. 1998’e gelinip, gelir paylaşımlı model, lisans modeline dönüştürülürmek için ilgili çalışmalar yapılırken, bu anlamsız hale gelen rakamı ortadan kaldıracak bir babayiğit çıkmadı. “Babayiğit” kelimesi bana ait değil. Konuyu anlatan zamanın Ulaştırma Bakanlığı yetkililerinin ifadesine göre, bu rakamın yani % 15’lik hazine gelirinin ortadan kaldırılması durumunda, günün birinde "Hazineyi zarara uğratmak"tan teftişe ve soruşturmaya uğrama tehlikesi olduğu için, hiçbir bürokrat bu rakamın kaldırılması için uğraşmadı ve bu rakam aynen kaldı. Kimin aleyhine? Tabi ki, tüketicinin. Tüketici dernekleri bu konuda bir dava açsalar acaba ne olurdu diye merak ediyorum?


Dursun; Deprem Vergisi, Sektörümüzün Depremi Olmaya Devam Ediyor

1999 depreminin mirası % 25’lik pay da ilginç. Çünkü Birleşmiş Milletler, “digital divide”ı ortadan kaldırmak için, Afrika'dan Çin'e kadar her yerde, fakir ya da zengin, genel toplumun, haberleşme konusunda en uygun şartları elde etmesi için uğraşıyor ama Türkiye’de durum tam tersine. Lüks tüketim sınıfında KDV ödendiği yetmiyormuşcasına, bakıyorsunuz üstelik bir de "özel iletişim vergisi" diye bir vergi mevcut.

1999’da deprem nedeniyle, “ekonominin kötü durumu” denilmişti ama bugün ekonominin iyi olduğundan bahsediliyor. O zaman hala neden bu vergi bizim haberleşmemizin orta yerinde duruyor? Konuya Mobil Sektör İşadamları Derneği Mobisad'ın Başkanı Murat Dursun'un yaklaşımı ise şu şekilde :


1999 yılında yaşadığımız afetle getirilen deprem vergisi sektörümüzün depremi oldu, olmaya da devam ediyor.

İletişimi lüks tüketim olarak değerlendirmenin mantığını anlamak mümkün değil. Kendilerinin de izah edemeyeceklerine eminiz. Tabiri caiz ise, bu konuda alenen emrivaki ve kaba kuvvet sergilenmektedir.

Aslında izahı şudur: Kayıtlı, kontrolü ve tahsilâtı kolay hazır bir iş ve hizmet var. Vergilendirmek için gayet ideal bir durum. O halde vurun abalıya.

Sigara = İçki = Akaryakıt = İthal Kozmetik = vs = iletişim. Dünya’nın neresinde böyle bir değerlendirme örneği yaşanmaktadır.

Burada iletişim dışındakilerin hepsine makul bir açıklama yapılabilir. Ama Maliye Bakanlığı halen diretmektedir.

Kaldı ki konuşma üzerindeki vergilerin düşürülmesi ile konuşmadan daha fazla vergi geliri elde edilmesini hesaplamak son derece kolaydır.

Söyleyecek başka bir şey bulamıyoruz. İzahtan vareste bir durum bu.



Haberleşme, Lüks Tüketim midir?

Dediğimiz gibi, Birleşmiş Milletler, dünyanın her tarafından haberleşmenin kolaylaştırılması ve ucuzlaştırılması düşüncesinde ama Türkiye, haberleşmeyi lüks tüketim olarak görüyor ve KDV oranını % 18 olarak koyuyor.

Halbuki iletişim başta eknomik hayat olmak üzere, sağlık, eğitim gibi pek çok konunun tam kalbinde yer alıyor ve maliyetlerini etkiliyor. Yani örneğin bir Yunanlı tacir, ihracat ya da ithalat işleminde sadece normal KDV’li haberleşme maliyeti ile konuşurken, bir Türk tacir, Yunanlı tacirin nerdeyse 3 ya da 4 katı fazla vergi ödediği bir maliyetle karşı karşıya. Doğal olarak da kazancı az, maliyetleri ve fiyatı yüksek.

Kurum Katkı payı

Sektörü düzenleyen Telekomünikasyon Kurumu’nun masraflarına karşı alınan bu pay, her ülkede var. Masraf fazlası zaten yıl sonunda Hazine’ye gidiyor.

Yeni Tesis Ücreti

Bu da aslında bir tür özel iletişim vergisi durumunda. Başta da söylediğimiz gibi, yüzdesel olmadığı için, düşük harcama yapan abonenin görüşmeleri içindeki payı daha yüksek. Her alınan yeni telefon numarası için ödeniyor. Yani aşağı yukarı 50-52 milyon abone var dersek, her bir numara sadece bir kez alınmış ise, bugüne kadar devlet bu ücretle 1,5 Milyar YTL vergi almış oldu.

TGM Ruhsat ücreti

TK’nın her bir telefona tahsis edilen frekans için aldığı bir ücret gibi düşünülebilir ama yukarıdaki yeni tesis ücretinden ne farkı var, bilmiyoruz. 10 YTL olduğundan hareketle bugüne kadar 500 milyon YTL’lik bir vergi de buradan alınmış gözüküyor.

TGM Yıllık Kullanım ücreti

Yıllık ücret 10 YTL yani her yıl tüketiciler bir 500 milyon YTL de bu kalemden ödüyorlar.

Özel İletişim Vergisi Dünya Birinciliğini Kaptırmışız!!!

Özel İletişim vergisi başka ülkelerde yok. Ama bu konuda Kıbrıs geçtiğimiz günlerde % 35’lik vergiyi koyunca dünya birinciliğini kaptırmış olduk!!!

Mobil Penetrasyonda % 10 Artış Ekonomiyi % 1 Büyütüyor

London School of Economic adlı okulun yaptığı bir araştırmaya göre, bir ülkedeki mobil penetrasyon % 10 artınca, ekonomide % 1’lik büyüme sağlanıyor. Bunu da hatırlatmak isterim.

Pizza’dan Hazine'ye Katkı Payı

Olayın bir de mobil ticaret tarafındaki vergiler var. Yani cep telefonları ile müzik indirdiğimizde ya da pizza ısmarladığımızda ödeyeceğimiz vergi. Geçen yıl Türkiye'de, cep telefonları üzerinden 11 milyon $’lık müzik indirildiği raporlanıyor ve burada da aynı vergi sorunu var.

Ancak biz bu konuda vergilerin yüksekliğinin yanı sıra dengesizliğe de işaret etmek istiyoruz. İnternetten müzik indirildiğinde ödenen ücret 2,51 YTL iken, cep telefonu vergileri nedeniyle ücret 3,58 YTL’ye yükseliyor. Aynı şekilde internetten pizza alırsanız 20 YTL ödüyorsunuz ama cepten aldığınızda maliyeti 28.60 YTL’ye yükseliyor. Oysa ikisi de benzer ortamlar ve aynı ürünler.

Cep telefonu operatörlerine sorduk, çözüm olarak siparişin verildiği SMS mesajı için cep telefonuna uygulanan vergilerin alınıp, sipariş edilen maldan yani bizim örneğimizde, pizza ve müzikten alınmaması gerektiğine işaret ediyorlar. Ama bu konuları duyan, ya da kulağını tıkamayan devlet yöneticileri ya da hakkını arayan tüketiciler lazım. Bu ülkede ikisi de yok gibi sanki.

Oysa Amerika'ya bakın, 2 hafta evvel, 1998'de bir süreliğine ertelenen İnternet Vergisini
7 yıllığına bir daha erteledi. Hatta tamamen ortadan kaldırmaya çalışıyor. Çünkü getirdiği avantajların farkında ama bizim ülkede sanki birileri internet üzerinden, mobil telefon üzerinden alışveriş yapılmasın diye engelleme peşinde.

Hiç yorum yok: