11 Şub 2009

Cüneyt Türktan: Taşlar yerinden oynayacak

Taşlar yerinden oynayacak Avea iki yılda ikinciliğe yükselecek

Global krizin Türkiye'de hemen hemen hiç etkilemediği nadir sektörlerden birisi, telekomünikasyon...Bunun en önemli nedeni ise sektörün geçtiğimiz yıl ihalesi yapılan 3G, numara taşınabilirliği ve uygulamaya geçmesi beklenen 4G, Wi-Max ile yeni bir boyut kazanması. Ekonomik krizden etkilenmeseler bile en büyük krizleri rekabet olan GSM operatörleri de bu yeni hizmet servislerinde öne çıkabilmek için kıran kırana bir mücadeleye girmiş durumda. 2012'de 10.5 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşacak mobil telefon pazarını oluşturan üç operatör, pastadaki paylarını artırabilmek için kesenin ağzını açarken, her firma sahip olduğu avantajları ile de dikkat çekiyor.
İçine girilen yeni süreçte; Turkcell sektörün lideri olma avantajını kullanırken, ikinci büyük operatör Vodafone da uluslararası deneyiminden faydalanmayı planlıyor. Üçüncü operatör Avea ise rekabette arkasındaki büyük güç Türk Telekom ile yaratacağı sinerjiye güveniyor. 

Yeni argümanların rekabeti bu kadar yoğunlaştırdığı pazarda taşların yeri her an oynayabilir. Bunun ilk sinyallerini veren ise üç yılda grafiğini hızla yükselten Avea. 2005 yılında Cüneyt Türktan'ın yönetime gelmesi ile birlikte önemli kararlar alan Avea, iki yılda ikinciliğe yerleşme planları yapıyor. Avea'nın 2008'in ilk dokuz ayı mali sonuçları da bu yönde ne kadar kararlı olduklarını gösteriyor. Toplam ciro bakımından, 2008'in üçüncü çeyrek sonuçları 2007 yılının aynı dönemi ile karşılaştırıldığında GSM pazarı yüzde 10 büyürken, Avea yüzde 30'luk bir büyümeye ulaşıyor. Pazardaki abone sayısına göre yine aynı dönemler karşılaştırıldığında toplam pazar yüzde 6 büyürken, Avea'nın büyüme oranı ise yüzde 18 olarak gerçekleşiyor. 2008'in ilk dokuz ayında 4 milyon 734 bin yeni abone kazanımı ile 2007'nin aynı dönemine göre yüzde 23'lük bir artış sağlayan Avea'nın toplam abone sayısı ise 11.7 milyon.

Avea CEO'su Cüneyt Türktan, "Son üç yıldır her sene yüzde 30'luk büyüme rakamları ile Türkiye'nin en hızlı büyüyen operatörüyüz" diyerek, sektördeki iddalarının altını çiziyor. 2008'in ilk dokuz ayında 1.598 milyar YTL ciro yaptıklarını bildiren Türktan, 2009 ciro hedeflerini ise 2. 200 milyar YTL olarak açıklıyor. Bu hedeflere ulaşmak için yatırımlarının krize rağmen süreceğini ifade eden Türktan, üç yılda 1 milyar dolarlık bir yatırım yaptıklarını kaydediyor. Bunun 400 milyon dolarlık kısmının 2008'de gerçekleştirildiğini belirten Türktan, 2009 yatırım bütçelerinin de geçen yıl ile benzer seviyede olduğunu söylüyor.

İşte Türktan'dan; 3G, numara taşınabilirliği, krizin etkileri, pazardaki rekabetin boyutları, sektördeki yeni trendler ve Avea'nın hedefleri üzerine önemli açıklamalar:

3G'DE C LİSANSINA 214 MİLYON EURO

28 Kasım 2008 tarihinde ihalesi yapılan 3G'de C tipi lisansı 214 milyon Euro'ya aldık. 3G konusunda Danıştay'ın ihaleyi şubat sonu gibi onaylamasından sonra düğmeye basılmış olacak. Öncelikle lisans ücretleri ödenecek. Ödemeler peşin yapılacak. Haziran sonu temmuz başı gibi de 3G servisleri müşterilere sunulmaya başlayacak. Öncelikle üç yıl içinde üç büyük şehir İstanbul, Ankara ve İzmir'in 3G ile kapsanması gerekiyor. Çalışmalar bu yönde devam ediyor. İhalede A, B ve C lisanları alıcı buldu, D lisansı ile ise ilgilenen olmadı.

Aslında burda benim heyecanla beklediğim birşey var; o da mobil internet vergilerinin düşmesi. Vergiler düşürülürse 3G daha çok kullanılır, çünkü büyük bir genç nüfus var. İşte o zaman lisans ile ilgili ilave bir kapasiteye ihtiyaç olur ki bu durumda da Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'dan yeni ihale ile veya bugünün ihale fiyatlarıyla frekans alabilmek mümkün.

AVEA, 3G REKABETİNDE TÜRK TELEKOM İLE YARATACAĞI SİNERJİYE GÜVENİYOR

3G süreci ile sektörde rekabetin şekli değişecek. Burdaki en önemli nokta video, mobil vizyon gibi girilebilecek servislerin farklılığı. Bizim güvendiğimiz en önemli noktalardan biri de spor kulüplerinin sponsoru olmamız. Bu avantajımız sayesinde, Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor futbol kulüpleri ile ilgili bir marka yaratarak altyapı hizmetlerini vermek istiyoruz. Bu hizmetlerin spor, eğlence ve müzik gibi içerikleri var. Kendimizin yetmediği yerde, güçlü ADSL altyapısına sahip ve internet protokülü televizyonu (IP TV) yatırımı yapan Türk Telekom ile grup sinerjisi yaratmayı planlıyoruz. Yani bizim 3G yatırımımız ile Türk Telekom'un IP TV yatırımında ikisi içinde geçerli olan video, sinema, naklen yayın gibi içerikte paralellik yaratarak, sektörün lider operatörüne karşı rekabet savaşı verebileceğimizi biliyoruz. Özellikle 2009-2010 Avea ve Türk Telekom'un birlikte birçok işi yaparak, yakınsama yaratacakları yıllar olacak.

Bu arada bu futbol takımlarına rekabetin yoğun olarak yaşanacağı yeni bir alan olan sanal operatörlük de yapacağız. Bu da bir aya kadar yapılacak bir çalışma. Sanal operatörlükte altyapıyı tamamen GSM operatörleri veriyor. Sanal operatör olacak kuruluş, GSM operatöründen toptan dakika alarak piyasada istediği tarifede satıyor. Tarifelerarası çok büyük farklılıklar olmayacak, takımını tutan çok rahatlıkla o markaya geçecek. Sanal operatörlük konusunda rahatsız eden bir durum var ki o da çifte vergilendirme. Yani sanal operatörlere normal vergilerin dışında bir de yüzde 15 Hazine payı kondu. Bunun düzeltilmesi yönünde Bakanlığın çalışması var.

ÇİNLİLER SAYESİNDE 3G'NİN ALTYAPI MALİYETLERİ DÜŞTÜ

Bugün Türkiye'de 65 milyon mobil telefon kullanıcısı var. Bu da büyük bir potansiyele işaret ediyor. Vergilerin de düşmesi ile birlikte 3G sayesinde herkes internet kullanıcısı olabilir.

3G'nin kullanıcıya sağlayacağı en büyük fayda; cep telefonları ve dizüstü bilgisayar üzerinden mobil ortamdaki internet erişiminin yüksek hızlara taşınması. Ayrıca katma değerli servislerdeki içerik zenginleşmesi ve uygulamaların artması da müşterilerin hayatını kolaylaştıracak. 3G'nin hizmete sunulmasının ardından data üzerinden verilen servislerin çeşitlenmesi ve hızın artması kullanımı da artıracak. Bu da operatörler arasında data hizmetlerinin sunumuna ilişkin rekabeti yoğunlaştıracak. Abone de bu durumdan olumlu yönde faydalanacak. Biz en düşük fiyatlı lisansı almamızın avantajını tüketiciye de yansıtmayı planlıyoruz. Mevcut data kullanımından daha fazla bir maliyet çıkarmayı düşünmüyoz. Yani 3G pahalı bir servis olmayacak.

Üç operatör de 3G konusunda altyapı çalışmalarını tamamlamak üzere. Sektörde altpyapı tedarikçileri olarak ise Ericson, Nokia, Siemens ve Motorola gibi büyük oyuncular var. Yeni oyuncu olarak ise Çin firmaları bulunuyor. Çinliler'in burada olması avantaj sağlıyor. Çünkü onlar da artık kaliteyi ucuza üretebiliyorlar. '3G biraz geç yapıldı' tartışmaları var. Oysa Çinliler sayesinde 3G'nin altyapı maliyetleri yarı yarıya düştü. 3G ihalesi üç-dört önce yıl yapılmış olsaydı maliyeti milyar dolarlarla ifade edilecekken, şimdi milyon dolarlarla altyapıyı tamamlamak mümkün.

TEKNOLOJİ MERKEZİ MARTTA AÇILIYOR 2009'DA İSTİHDAMA 300 KİŞİ EKLENEBİLİR

3G'nin istihdama da katkısı olacak. Firmalar, yeni AR-GE departmanları kuruyor. Tedarikçi firmalar AR-GE yatırımları yapıyor ve Türk mühendisi çalıştırıyor. Avea olarak biz de bir teknoloji merkezi kuruyoruz. Bu merkezi kurmamızın iki nedeni var. Biri; İstanbul'da bizim ağırlıklı operasyon merkezimiz Güneşli tarafında yani Avrupa yakasındaydı. Bütün teknik ekibimiz ordaydı. İkinci merkezimizi de Ümraniye'de yani Asya yakasında kurarak teknolojik riski dağıtıyoruz ve kaliteli hizmet için trafik dağıtımını daha rahat yapmayı amaçlıyoruz. İkinci neden ise bilgi işlem teknolojileri, katma değerli servislerin üretilmesi ve takibi için bir AR-GE merkezi kurmak istememiz. Yani burayı 2G rekabeti ve 3G hizmeti verebilecek hale getirmek için kuruyoruz. Teknoloji merkezimizi mart sonu gibi açıyoruz. Ümraniye'de açılacak. Üzerinde bir yıldır çalıştığımız bu merkez, teknopark olacak. 16 bin metrekarelik kapalı alana sahip merkezin maliyeti 40 milyon Euro. Firma olarak 2005"te hızlı bir istihdam artışı ile 2 bin 500 kişiye ulaştık. 2009'da dünyada toparlanma çabuk olur rahat bir yıl geçirirsek istihdama 200-300 kişi daha ekleyebiliriz.

4 MİLYON NUMARA TAŞINACAK 2 MİLYONU BİZE GELECEK

Rekabet açısından, tüketici açısından numara taşınabilirliği 3G kadar önemli. Bizim açımızdan 3G'den de önemli. Numara taşınabilirliği ile tüketiciye özgürlük geldi. Rekabet açısından operatörlere de bir kapı açıldı. Yani ben iyi bir hizmet veriyorsam iyi fiyata servis veriyorsam müşteriyi alabilme avantajı yakaladım. Aslında tüketicinin burdaki bağımlılığı operatöre değil, numaraya. Numara taşınabilirliği uygulaması 9 Kasım 2008'de başladı. Kasım ve aralık ayı toplamında 700 binin üzerinde numara taşındı. Yani ayda 350 bin kişi operatör değiştiriyor. Bu da yılda ortalama 4 milyon abonenin hareket edeceği anlamına gelir. Avea olarak biz de yılda numarasını taşıyan 2 milyon aboneyi almayı planlıyoruz. Abone kaybımız ise 'iki alıyorsak bir veriyoruz' şeklinde olur. Yine gelen-giden farkına baktığımızda en kazançlı operatörüz. İki ayda taşınan 700 bin abonenin 130 binini biz çektik. Numara taşınabilirliği Türkiye'de çok sağlıklı yapıldı. Yani ilk günlerde her ne kadar tamamen spekülatif olarak diğer operatörler birinciye abone kaptırsa da bu çok kısa sürdü. Şimdilerde dünyadaki normal seyri gibi birinciden diğer operatörlere geçiş yaşanıyor. Bu dönemde kendimizi cazip kılacak, kolay anlaşılabilir, ihtiyaca yönelik kampanyalar düzenliyoruz. Bunlardan en çok tutan ikisi ise "Şirketlere yönelik aylık 57 YTL'ye 600 dakika yurtiçi tüm yönlere konuş-Paket 600" ve "Ayda 55 kontöre saban 5'ten akşam 5'e kadar ücretsiz konuş" tarifeleri.

12 milyonun üzerindeki abone sayımızın yüzde 35'i faturalı. Pazardaki denge ise faturasız yüzde 80, faturalı abone yüzde 20 şeklinde. Dolayısıyla bizim durumumuz biraz istisnayi, kamudan dolayı faturalı abonemiz fazla.

NUMARA TAŞINABİLİRLİĞİNİN SEKTÖRE MALİYETİ 17 MİLYON DOLARI BULDU

Aslında bana göre numara taşınabilirliğinin sektöre maliyeti çok oldu. Özellikle reklam harcaması bu kadar gerekli miydi? diye düşünüyorum. Çünkü en fazla harcayan çok abone almadı. Aksine biz en az harcayan en çok numara alan operatör olduk. Sektör reklam ve iletişime 5 milyon dolar harcadı. Numara taşınabilirliğinin altyapı maliyeti ise daha yüksek oldu. Telekomünikasyon Kurumu'na devrettiğimiz merkezi data sistemini Vodafone ile birlikte yaptık, 6 milyon dolar harcadık. Ayrı ayrı da yaklaşık ikişer milyon dolarlık daha harcamalarımız oldu. Turkcell'in de yine tahmini 2 milyon dolarlık harcaması varsa altyapıya 12 milyon dolar gitti. Reklamla birlikte toplamda ise numara taşınabilirliğinin sektöre maliyeti 'tahmini 17 milyon dolar oldu' diyebiliriz.

ÜÇ YILDA 1 MİLYAR DOLAR YATIRIM YAPTIK, KRİZDE DE SÜRECEK

2008'de ekonomik krizden sektör ve firma olarak etkilendiğimizi söyleyemeyiz. Rekabet bizim krizimizdi. Özellikle krizin aşağı yukarı Türkiye'ye yansıma dönemlerine denk gelen numara taşınabilirliğinin yarattığı aşırı rekabet sektöre yol aldırdı. O dönemlerde en fazla reklam veren sektör GSM operatörleriydi diyebiliriz. Biz bu rekabet ortamında beklediğimiz ciro ve büyüme hedeflerimize ulaştık. Bizim krizi soyutlayarak, normal büyüme hedefi içinde yaptığımız bir iş planımız var. Dolayısıyla üç yıldaki yüzde 30'lara varan büyümenin devamını bu yıl da hedefliyoruz. Sektöre son üç yılda 1 milyar dolar yatırım yaptık. Bunun 400 milyon dolarlık kısmı geçen yıl oldu. Krize rağmen yatırımlarımızı durdurmayacağız. 2009'da geçen yıl ki kadar yatırım yapma planımız var. 2G konusunda kapsama ve kalite odaklı yatırımlarımız ile 3G de altyapı yatırımlarımız sürüyor. Ayrıca katma değerli servis yatırımları ve bilişim teknolojilerine yönelik teknoloji merkezi yatırımlarımız bulunuyor. Ayrıca Türk Telekom ile birlikte grup olarak global krizde zora giren komşu ve civardaki ülkelerin şirketlerini de yakından takip ediyoruz. Uygun bir şirket olduğunda onunla ilgilenebiliriz. Çevre ülkelerde de başarılı olma ihtimalimiz var.

İNSANLAR KRİZDE BAŞKA İHTİYAÇLARINI KISIYOR, KONUŞMAYI AZALTMIYOR

2009'da da sektör krizden çok etkilenmez. İstihdam oranında bir değişiklik olmaz. Ancak genel anlamda kriz ortamında tedbir olarak yapılacak en önemli şey 2009'da nakit akışını yönetebilmek. Şirketlerin bu yıl karlılıkları ikinci planda olmalı. Sektörün krizden etkilenmeyeceğini söyleyebilmemizde en önemli gösterge ise konuşma oranlarında bir düşmenin olmaması. Bu gelişmede ise iki etken var. Biri pazardaki rekabetle konuşma fiyatları indirildiği için kişilerin bütçelerine ekstra bir yüklenme söz konusu değil. İkincisi ise telefon da ihtiyaç haline gelmiş durumda. Bireyler birçok şeyden tasarruf yapsalar da konuşmayı azaltmıyorlar. Ayrıca sektörde bir devamlılık var, geçen yıla numara taşınabilirliğinin rekabeti hız verirken, bu yıla da ikinci yarıda devreye girecek 3G bir ivme sağlayacak. Konuşmada fiyatlar bu yıl daha aşağı düşmez ancak 3G ile birlikte data kullanımı artacak. Yani 2009'da fiyat rekabeti durulma noktasına gelirken kalite ve yatırım savaşları yaşanacak. Sektördeki bu hızlı gelişimle tek kişinin birkaç sim kart kullanması nedeniyle halen 65 milyon olan abone sayısı 2010'da nüfusun üzerinde bir sayıya ulaşacak.

İKİ YIL İÇİNDE İKİNCİ OLABİLİRİZ YOLUMUZ LİDERLİĞE ÇIKACAK

Avea yüzde 19'luk pazar payı ile üçüncü konumda. Özellikle son iki yılda yeni abone alımlarında çok hızlı ilerliyoruz. 2008'in üçüncü çeyrek itibariyle 1 milyon 835 bin yeni abone kazanımı gerçekleştirdik. 2008'in ikinci çeyreği ile karşılaştırıldığında yüzde 33'lük bir artış sağlanmış durumda. 2007'nin aynı dönemine göre yeni abone kazanımındaki artış oranımız ise yüzde 52 olarak gerçekleşti. 2008'in dokuz ayında toplam 4 milyon 734 bin yeni abone kazanımı ile 2007'nin aynı dönemine göre yüzde 23'lük bir artış sağlayarak, 873 bin daha fazla yeni abone kazandık. Bu tempoda gittiğimiz zaman iki yıl içinde pazarda ikinciliğe yerleşebiliriz. Türk Telekom'un gücü belli. Yüzde 81'ine Türk Telekom'un sahip olduğu Avea'nın son üç yılda gösterdiği performans yüksek. Bütün bunlar birleşince belli alanlarda liderliğe gitmemiz lazım aslında. Biz bunun için yola çıktık.

MOBİL SEKTÖRDE DÜNYADA EN ÇOK VERGİ ÖDEYEN ÜLKE TÜRKİYE

Sektörün sorunlarına baktığımızda en önemli nokta 3G'deki yüksek vergiler. Yüzde 15 Hazine payı, yüzde 25 özel iletişim vergisi var. Mobil internetteki özel iletişim vergisi düşürülürse sektör de kazanır biz de. Çünkü interneti hiç kullanmayan kesim de ucuz internete yönelir böylece onlar da vergiye dahil edilir. Dünyada mobil sektörde en yüksek vergiyi ödeyen ülke Türkiye.

Önemli başka bir problem de tarifelerdeki ara bağlantı ücretleri. Lider operatör 2-3 kuruşa konuşup bana 50 kuruşa arattırıyorsa bu bir problemdir. Ayrıca 50 kuruşa arattırsa bile bana 11.2 kuruş ödüyor ve her arama için 9 kuruş da zarar etmeyi göze alıyorsa burası düşündürür. Yani şebeke içi-şebeke dışı fiyat farkı çok fazla. Biz 11.2 kuruş olan ara bağlantı ücretinin sıfıra indirilmesini istiyoruz. Böylece tüketiciye daha iyi servis verilir, operatörler arasında haksız rekabetin de önüne geçmek mümkün olur.

Bir diğer konu ise baz istasyonlarının şehir dışına taşınmasına yönelik talepler. Oysa baz istasyonsuz cep telefonu düşünülemez. Sağlığa zararlı olsa dünyada bu kadar yaygın kullanılmaz. Kurallarına göre oluşturulan yeni baz istasyonlarına ihtiyaç var. Özellikle sit alanlarında da baz istasyonu kurulmasına izin verilmeli. Biz çevre kirliliğine önleyebilmek için 500'dan fazla istasyonu Vodafone ile ortak kullanıyoruz.

2008'in üçüncü çeyrek sonuçlarına göre Avea

- Abone sayısı 11.7 milyon

- Toplam gelir 1.598 milyar YTL

- Toplam abone başına ortalama gelir (ARPU) 16.4 YTL

- Toplam abone başına ortalama kullanım (MoU) 170 dakika

Hiç yorum yok: